Kırmızı Pijamalılar mutlu bir halktı.
Toplumsal sorunların kökeninin bireysel sorunlar olduğunu anlayanlar tarafından
yönetiliyorlardı. Bireysel sorunlarını çözmek için, yöneticileri tarafından
kendilerine sağlanan olanaklardan faydalanarak, mutlu topluma adapte
olabiliyorlardı. Kırmızı Pijamalılar Ülkesinde, birbirinden farklı kurumlar
vardı. Kırmızı Pijamalılar’ın huzur ve refah içinde yaşamaları için hepsi ayrı
ayrı görevler üstlenmişlerdi.
Örneğin, “Zamana Yayma Kurumu”. Çok
önemli bir kurumdu bu. Derdi, tasası kaldırabileceğinden fazla olanlar bu
kuruma gelir, derdini tasasını uzun vadeli bırakırlar, kurum çalışanları, derdi
tasayı itinayla zamana yayar, müşterilerin kaldırabileceği parçalara bölerdi.
Böylece derdi, tasası hafifleyen Kırmızı Pijamalılar, daha verimli çalışır,
daha mutlu yaşar, sorunlarına daha rahat çözüm bulacak zamanı kazanırlardı.
Bir başka kurum “Etme Bulma Kurumu”
idi. Ettiğini bulamayanlar, biri kendisine bir şey ettiğinde bulmasını
isteyenler bu kuruma gelir, edenlerle bulacaklar arasındaki hesaplamalar
yapılarak mahsuplaşılır, herkesin ettiğini uygun biçimde bulması sağlanırdı ki
adil bir Kırmızı Pijamalılar Ülkesi olabilsin.
En sevilen kurumlardan biri de
“Bahane Bulma Kurumu” idi. Bu kurum halk arasında yapılan tüm anketlerde güvenilirlik
ve en sevilen kurum olma bakımından mutlaka ilk 3 kurum arasında yer alırdı.
Kırmızı Pijamalılar’ın işten güçten bahane bulmaya ne zamanları vardı ne
halleri. Bu durumda bahane bulma Kurumu’na gider, okuyamadıkları kitaplar,
gezemedikleri yerler, göremedikleri insanlar yani kısaca kaçırdıkları hayatın
birçok alanı için bahane edinirlerdi. Vicdanları rahat işlerine güçlerine
bakmak için de zamanları kalırdı.
Bazen zaman o kadar yavaş geçerdi ki
bazı Kırmızı Pijamalılar için, hızlanmasını isterler, yaptıkları planları
çabucak gerçekleştirmeyi hedeflerlerdi. Bu zor ve dikkatli davranılması gereken
bir konuydu. Zaman olması gerekenden az ya da çok hızlandırılırsa, hedeflenen
nokta geçilir ya da ulaşılamaz olabilirdi.
Tinka, Kırmızı Pijamalılar Ülkesi’nde,
genç, güzel, çalışkan ve zeki bir iş kadınıydı. Çalıştığı şirkette terfii almak
üzereydi ve çok heyecanlıydı. Şirket yöneticisine sunduğu proje 10 Kırmızı
Pijama yılı içinde, şirketi alanında lider hatta tekel bile yapabilirdi.
Projeyi bizzat yönetebilmesi için Tinka’ya bir yönetmenlik önerilmesi
gündemdeydi.
Gelen telefon ile ayağa kalktı,
Kırmızı Pijamasını düzeltti. Kendinden emin adımlar atıp heyecanını gizlemeye
çalışarak yönetim kurulunun kararını öğrenmek üzere toplantı salonuna ilerledi.
Yöneticinin odasından çıkan Tinka, yönetmenlik teklifini kabul etmenin
mutluluğuyla koştu evine. Heyecanla sevgilisi Junpi’yi aradı. Beraber enfes bir
yemek eşliğinde haberi kutlamayı kararlaştırdılar.
Junpi sevgilisinin heyecanını
paylaştı paylaşmasına ama birlikte yaptıkları planları 10 Kırmızı Pijama yılı
ertelemek zorunda kalacaklarını söylemek zorunda hissetti. Evlenmek ve dünyaya minik bir Kırmızı
Pijamalı getirme planları ne olacaktı? Beraber gitmeyi planladıkları, Gri
Eşorfmanlılar ve Depresyon Hırkalılar ülkeleri? Puantiyeli göl kıyısında ev
alıp her fırsatta oraya kaçıp dinlenme planları? Tinka düşündü. Sorunlarına
çare olabilecek kurumlar vardı elbette. Oralara başvurabilirlerdi.
Önce Bahane Bulma Kurumu’na gittiler.
Kurumun danışma personeli onları uzmanlarına yönlendirdi. Sorunlarını
anlattılar. Bahane bulma uzmanı gerekli notları aldı ve bir değerlendirme
yapılıp kendilerine mutlaka dönüş yapılacağını söyledi. Umutla kapıdan
çıktılar. Bir süre sonra Bahane Bulma Kurumu tarafından aranarak görüşmeye
çağırıldılar. Bahane Bulma Uzmanı onlara üzerinde çeşitli bahanelerin bulunduğu
bir çetele uzattı ve bahanelerin karşısındaki “uygun/uygun değil” kutucuklarını
işaretlemelerini istedi. Tinka “iş dediğin nedir ki çocuklarımla da huzurlu
olabilirim” bahanesine “uygun değil” derken Junpi uygun buldu bu bahaneyi.
Junpi “aile olmak önemli elbette ama her zaman hayatının fırsatı çıkmaz önüne”
bahanesinden hoşlanmazken Tinka uygun buldu bu bahaneyi. Yapılan
değerlendirmeler sonunda bahanelerin ortak bir zeminde buluşturulamıyor olduğu
ve Zamanı Germe Kurumu ile uygun bir çözüm bulabilecekleri söylendi çifte.
Ertesi gün Zamanı Germe Kurumu’na gidip, tüm
birikimleriyle 10 yıl satın alıp, istedikleri noktadan devam edebilirlerdi
pekâlâ. Bu fikirden ikisi de hoşlandı.
Zamanı Germe Kurumu ciddi bir
kurumdu. Ve çalışanlar kadar, müşterilerin de aynı ciddiyette olması
beklenirdi. Jilet gibi ütülenmiş, en resmi Kırmızı Pijamalarını giyen çift
kuruma gidip, danışman ile görüşmek için sıralarını beklediler. Durumu danışmana
anlatıp, 10 yılı 1 güne ekleyerek devam etmek istediklerini belirten bir
dilekçeyi gerekçeleri ile yazdılar ve imzaladılar.
Danışman onları 10 yıl uzmanına
yönlendirdi. 10 yıl uzmanı “zamanınızı 10 yıl gereceğim ve bırakacağım. 10 yıl
bugününüze eklenmiş olarak uyanacaksınız. Dilekçenizde belirttiğiniz gerekçeler
onaylandı. 10 yıl sonra olmak istediğiniz noktaya varabilmek için o nokta
konusunda hemfikir olmalı, 10 yıl sonrası için istediğiniz şartlarda
uzlaşmalısınız. Hızlı geçilen bir süreç olacağı için anılarınız net
olmayabilir. Yediğiniz yemeklerin tadını, çocuklarınızın bebeklik kokularını,
ilk adımlarını ve buna benzer özel bazı hatıraları hatırlayamayabilirsiniz net
olarak. Birinizden biri orada olmak istediğinden emin olamazsa diğeri yalnız ve
farklı bir hayata doğru gidecek, emin olamayan bu zamanda ve anda kalacaktır.
Dolayısıyla zamanı germenin anlamı kalmayacaktır.” diyerek çiftten düşünüp
karar vermelerini istedi. Tinka ve Junpi eve döndüler. 10 yıl sonra olmak
istedikleri yer konusunda konuştular; Evlilerdi, 2 çocukları vardı 2 ve 5
yaşlarında. Göl kıyısındaki ev için paraları yetmiyordu ama harika bir
karavanları olabilirdi. Tüm ayrıntıları planlayıp anlaştılar ve ertesi gün 10
yıl uzmanına hazır olduklarını söylediler.
10 yıl uzmanı onları Zaman Germe
Modülü’ne götürdü. Gerekli donanımı kişisel zamanlarına göre ayarladıktan sonra
geriye tek bir koşul kalmıştı; aynı hayali düşünmek ve istemek. Böylece her
ikisi de o hayale varacak kadar gerdirebilirlerdi zamanlarını.
Zaman germe işlemi mili saniyeler
kadar sürer ama tüm kişisel zamanınızı değiştirirdi. 10 yıllık bir süreyi
atlayıp, biraz daha yaşlanmış, hafif kilo almış ya da vermiş, olmasını
istediğiniz şartları sağlamış ve fiziksel olarak buna uygun biçimde
uyanırdınız.
Gözlerini kapadılar… Ve açtılar.
Tinka modülden çıktı. Üzerini giyinmek için kabine girdi. Aynada göz
kenarlarındaki minik birkaç çizgiyi fark etti. Ve birden bakıcı çıkmadan eve
gitmesi gerektiğini hatırladı. Giyindi kabinden çıktı Junpi ile karşılaştı.
“Haydi çıkalım. Bakıcı sabırsızlanıyordur” dedi. Junpi tepkisiz, baktı. “Bakıcı
mı?” dedi. Tinka şaşkın “Junpi çocukların karnı acıkmıştır ve bakıcı da çıkmak
üzeredir. Lütfen acele et” diye ısrar etti. Junpi, Tinka’dan gözlerini kaçırdı.
Tinka şaşkın ve kızgındı. 10 yıl uzmanı çiftin çıkması için otomatik kapıyı
açtı ve her ikisi de çıktılar. Uzman onları “Zaman Problemi ve Hayal
Kırıklıkları” odasına yönlendirdiğinde Tinka’nın kaygılı hali iyiden iyiye
paniğe dönüştü. “Hayır bu mümkün olamaz. Bu olmamalı” diyerek odaya girdi.
Junpi ile hayalleri bir noktada
kopmuş, Tinka hayallerinden bağımsız bir biçimde 10 yıl ileri giderken Junpi
içinde bulundukları zamanda kalmıştı. Evet 2 çocuğu vardı ve babaları ile
evdelerdi muhtemelen. Birçok ülke gezmişti milisaniyeler içinde ama Başka bir
adamla. Her şey baştan sona Junpi olmadan gerçekleşmişti. Tinka’nın elinde
hayallerinden farklı bir 10 yıl, Junpi’nin önünde dolu dolu yaşayabileceği,
gezebileceği, her anın tadını tam o an çıkarabileceği bir 10 yılı vardı.
Tinka gözlerinden akan yaşlara engel
olarak “Sana güvenmiştim. Benimle 10 yıl geleceğin konusunda sana güvenmiştim.”
dedi. Junpi kararlı bir biçimde başını kaldırıp Tinka’ya baktı. “Sana
güvenmiştim Tinka; her anı ilmek ilmek aklımıza kazınacak onlarca yıl
geçireceğimiz konusunda sana güvenmiştim.”
Aglamak istedim simdi :)
YanıtlaSil:) Adam haklı beyler.. dağılın:)
Sil