Öyle bir 6 yıl geçirdim ki, ya da 6 yıl bana öyle bi geçirdi ki, anlatmak ve hatırlamak istemiyorum, özellikle ilk 3 yılını..
Osmanlı bile benim gibi çökmemiştir ve kendi kendimin Atatürk'ü olup, kendi tarihimi baştan yazarken farkına varmadım önceliklerimi değiştirdiğimin..
Ağzıma sıçıldı ağzıma.. salıncak kurdular, gide gele sallana sallana, sıçtılar resmen.
Manevi acının bedene verdiği acıya inanmazdım, öğrendim. İçinden gele gele acıyorsun. Canını yaktığını bilsen de engel olamadığın, bir süre sonra mazoşistçe bir bağımlılık halini alan bi silsile şeklinde, kendi acından beslenip duruyorsun.
Deriliğini bilmediğin bir suya kendini bırakıverdiğin, dibe batarken nefes alamadığın için ciğerlerinin acısını her zerrende duyumsadığın ve dibi görene kadar asla mukavemet etmediğin, tuhaf, huzurlu bir yolculuk bu.
Sonra bir şey oluyo, "bundan daha leş olamaz"deyip, dibe vuruyosun ayağı..
Yukarı çıkmak için üzerinde ne kadar ağırlık varsa bırakıyosun..
Yukarı çıkarken o huzur yok artık.
Heyecanlanıyosun.
Yüzeyde mücadele var, yüzeyde hayat var..
Huzur olmayacak belki ama ne olacağını bilmemenin, hediye paketi açmak gibi iç titreten bir yanı var.
Tüm bu dibevarım ve diptengelim yolculuğu bittiğinde, yediğin vurgunun farkına varıyorsun.
Benim dönüş yolculuğum 3 yıl sürdü. Son uykum olmasını dileyerek yattığım gecenin sabahında duyduğum ve asla kimseye söylemeyeceğim bir cümle ile ayağımı dibe vurdum. çıktım çıkış o çıkış..
Hacıyatmaz gibi, her tür darbeye rağmen tüm arsızlığımla tekrar doğruldum düşsem de..
Hesaplaşma derdim olmadı.. Artık olmaz da.. Geçmişi arkamda bıraktım geyiği değil bu; geçmiş olsun demek kendine..
Ve dipte bıraktığın ağırlıklardan sonra, hafifliyorsun.
Atletizm antrenmanlarında, ayağımıza 1,5 kg ağırlık bağlatıp 2 tur koştururdu bizi antrenör. 3. turda o ağırlıkları çıkarınca, yerçekimiyle taşşak geçer gibi hareket eder, 3 tur atardık yerçekimini tekrar hissedene kadar..
Aynı hisle başlıyosun bitirdiğin yerden..
Öyle boktan zamanları, öyle yalnız başıma aştım ki, şimdi "benim yaram var" diyene "he amk bi senin yaran var, bizdeki kedi götü, görünce yaram var sanıyoz" diyorum içimden.
Bana anlatılan hikayelerden ve son dönem şahit olduğum olaylardan sonra biliyorum ki "yaram var" demek, "bunu yapacak götüm yok" anlamına geliyor.
Emeksiz, riyakar, sentetik ilişkilerde boğulmayı reddediyorum. Yaranız da umurumda değil.
Siz bunları okurken ben çok uzaklara gidiyorum, cesareti olanlarla.. yan yana..
uzak diye bir yer mi varmış :)
YanıtlaSilİşte bu. Bizim yaramız başkasına kedi götü. Okurken yumruk yemiş gibi oluyor insan.
YanıtlaSil"... asla kimseye söylemeyeceğim bir cümle ile ayağımı dibe vurdum. "
Kimseye söyleyemediğimiz cümleler yaşatıyor bizi aslında. İnadına...
Tanrı seni korusun.
Teşekkürler Twitter arkadaşım... Güzeldi
YanıtlaSil